MEHMET REBİİ ÖZDEMİR
(SAMSUN) – CHP Samsun Milletvekili Murat Çan, “Bir inanç kurumunu, bir etnik yapıyı, inanç buluşmasından çıkartıp, bir dernek haline, bir kültür faaliyeti haline dönüştürme çabası aslında doğrudan olmasa da dolaylı olarak bölücülüktür. Yani toplumu sadece, inanç ve ibadetlerini yerine getirmek için bir araya gelen yapıyı ‘Siz bir kültür kolu olarak çalışın, biz de size bu konuda birtakım görevlendirmeler yapalım’ demek hem bölücülük, hem yozlaşma hem de Aleviliği Ali’sizleştirmeye çalışmak” dedi.
CHP Samsun Milletvekili Murat Çan, Samsun İl Başkanı Mehmet Özdağ ve Ladik İlçe Başkanı Samet Dilmen, Ladik ilçesi Eğnekaraca köyünün aşevine giderek vatandaşlarla bir araya geldi.
“Cemevlerimizi kendi imkanlarımızla yaptık”
Eğnekaraca köyü Muhtarı Mehmet Yolaçan şunları söyledi:
“Biz Alevileri Kültür Bakanlığı’na bağladılar. Cemevleri çalışması var şimdi devletin. Cemevlerindeki gibi Kültür Bakanlığı’ndan bize yardım etmek istiyorlar bazen ediyorlar. Bazı arkadaşlarımız aldılar bize de söz verdiler ‘yapacağız’ diye ama bizim de halkımızdan bir tepki var. Diyorlar ki ‘Kültür Bakanlığı’na bağlanırsanız bizi bölecekler’. Bölünürüz gibi böyle bir tereddüdümüz de var. Yani bizi bölmeye mi çalışıyorlar ya da biz ne yapmaya çalışıyorlar onu anlayamıyoruz. Kültür Bakanlığı’ndan yardım alalım mı almayalım mı? Aldığımız zaman diyorlar ki o zaman Kültür Bakanlığı’na bağlısınız. Cemevlerini hem ibadethane olarak kabul etmeyen bir sisteme, bize diyorlar ki işte sistem cemevlerimize dede atayalım. Bir dedemiz demiş ki nereye atayacaksın beni? Cemevi, ‘Cemevine nereye atayacaksın beni, burası ibadethane değil ki sen nasıl atıyorsun beni’ diye soruyor arkadaşımız. Beş tane kişi atayalım, ama bir tanesi sizin köyden, dört tanesini ben atayacağım demiş, kabul etmemiş. Biz de cemevlerimizin yüzde 90’ı zaten kendi imkanlarımızla yaptık. İşte masa, sandalye, muhtelif ihtiyaçlarımız var onları karşılıyor. Ama halktan da tepki alıyoruz.”
“Kültür faaliyeti haline getirmeye çalışıyorsunuz”
Samsun Milletvekili Murat Çan ise şunları söyledi:
“İnanç kurumunu, bir etnik yapıyı, inanç buluşmasından çıkartıp, bir dernek haline, bir kültür faaliyeti haline dönüştürme çabası aslında doğrudan olmasa da dolaylı olarak bölücülüktür. Yani toplumu sadece, inanç ve ibadetlerini yerine getirmek için bir araya gelen yapıyı ‘Siz bir kültür kolu olarak çalışın, biz de size bu konuda birtakım görevlendirmeler yapalım’ demek, ‘Kültürü geleceğe taşıyalım bu vesileyle’ demek, bunu bir de bölgenin kendi unsurlarından değil, başka yerlerden getirerek kadrolaşma çabası, hem bölücülük hem yozlaşma hem de Aleviliği Ali’sizleştirmeye çalışmak. Amaç bu, neyinden korkuyorsunuz? Hangi yanlışını, hangi kusurunu gördünüz tarihten bu zamana kadar Hazreti Ali’nin? Toplumu bir araya getirmek için hazreti Ali’yi Allah’ın aslanı olarak kendi ağzınızla ifade ediyorsunuz hem de onun yolundan onun Rah’ından bugüne kadar, 1400 yıl yozlaşmadan gelen yapıyı da bir kültür faaliyeti haline getirmeye çalışıyorsunuz. Herkesi kendi şemsiyesi altında toplama çabasının politikasının bir uygulaması olacak. Taktir sizlerindir, sizler bizden daha iyi görüyorsunuz.”